Synchiropus sechellensis Akdeniz’de ilk defa, Kaş’ta resimlendi!
Avrupa’da “Dragonet” olarak adlandırılan aileden bu balığın Akdeniz’de ilk kaydı 2014 yılında Antalya’da yapılan dip trolü araştırmalarında elde edilen ölü bir birey… İlk önceleri apayrı bir tür olabileceğini zannettiğimiz bu canlının gördüğünüz resimleri
Süveyş kanalından geçerek Akdeniz’e yerleşen ve kanalın mimari Ferdinand de Lesseps’in adından esinlenerek “lessepsyen” tabir edilen, Kızıldeniz’den gelen göçmen türlere bir örnek; belki de şimdilik en yenisi…
Türkçe’de “üzgün” olarak adlandırılan bu nadir, 6-7 cm boyundaki balığı görmek için kumluk ortamlarda sabır ve dikkatle aramak lazım. Ama bulduğunuzda emeğinize kesinlikle değiyor, çünkü sakince önüne geçip çok hoş portrelerini çekmeniz olası…
14 metre civarında kumluk ve posidonyalı bir ortamda yapılan ilk gözlemden sonra daha değişik resimleyebilmek amacıyla aramaya devam ettik. İlk önce üzerinden gecen bir balığa yüzgeçlerini kabartırken resimlediğimiz aynı dişi bireyi
sonra da ikinci bir noktada, başka bir dişi ve ona kur yapan bir erkek birey görmek zevkine eriştik. Dişinin önüne geçip yüzgeçlerini kabartarak titretmesi olağandışı bir sahneydi…
İkinci noktada sonra değişik bir birey olduğunu zannettiğimiz bir birey daha gördük.
Kumda yürür gibi kısa ataklarla neredeyse yürüyerek yavaşça ilerleyen üzgün, kaçmak isteyince çok hızlı zıplamalarla hareket edip dil baliği taktiğiyle kuma dalabiliyor. 2015 yazında kumluk alanlarda toplam 5 adet görüldü Kaş’ta… İsmini “Kızıldeniz üzgünü” koyduk.
Üzgün, dalıcıların güzelliklerine bayıldığı tropikal mandarin balıklarının da bir akrabası oluyor. Sualtı fotoğrafçılarının, ancak tam güneş ışıkları kaybolmak üzereyken kırık mercan parçaları arasında dolaşırken görebildikleri, fenerlerin ışığından bile ürken mandarin balıklarının fotoğrafını çekebilmek için ne kadar uğraştıklarına çok şahit olduk. Dişi ve erkek ikili çiftin buluşmaları ve mercanlardan sıyrılıp dönerek ve yükselerek icra ettikleri çiftleşme seremonisini fotoğraflamak tropik sularda dalanların bir tutkusu olmuş durumda… Bizim üzgünlerin de benzer bir davranışı olup olmadığını araştırmak için ayni saatlerde dalıyoruz ama çok daha hızlılar ve ürkekler, görebilmek zaten bir mesele…
Lessepsyen türler artık Kaş sualtının, bölgenin dinamik yapısının yerleşik bir parçası. Doğu Akdeniz’den yavaşça batıya doğru yayılmakta olan ve dalıcılar ile deniz biyologlarını çok heyecanlandıran bu türler, Akdeniz insaninin yüzyıllardır hasat ettiği, bu yüzden fazla predatör baskısı olmayan bu zayıf sualtı ekosistemi içinde kendilerine kolayca bir uyum sağlayabilecekleri boşluk bulabiliyorlar. Tür sayısı ve bireyler artarken, bu yeni ziyaretçilerin Akdeniz’in dengelerini de bozduklarını görmeye başlıyoruz… Yüklü şekilde yerleşen otoburların yerel sualtı florasına verdiği zararlar, balon balıklarının balıkçıların hasadında yarattığı problemler, yeni giren aslan baliğının küçük faunayı tüketme riski… Ama bunlar başka yazıların konuları…
Detaylı bilgi için http://www.redseainthemed.com/tr/‘ye de bakabilirsiniz.